Her yıl yüzbinlerce kadını, erkeği ve çocuğu etkileyen ve hatta öldüren böyle acil ve önemli bir konuyu ustalık ve mükemmel film yapım becerileriyle portrelediği için. Batılı, kapitalist ve çokuluslu tıp şirketlerinin karşısında; farklı tıbbi tekniklerle insanların ve kadınların güçlendirilmesini ve bu alternatif yöntemlerin sağlık kaynakları, bilim ve toprak egemenliğinin özerkliği için nasıl bir anahtar olduğuna ışık tuttuğu için. Bu film, çeşitli baskı, sömürge ve ekonomik şiddet seviyelerinde zincirleri kırma girişimlerini göstermeyi amaçlıyor. Bu nedenlerle 2020 Fethi Kayaalp Büyük Ödülü, Katharina Weingartner’ın “Ateş” filmine gidiyor.             Film; hikayesi İsviçreli yönetmen Christian Labhart’ın kişisel deneyimi olmasına rağmen, izleyicilerine kendi deneyimlerini yaratma fırsatını sunuyor. İnsanın içinde güçlü bir duyguyu uyandırmayacak, değişim için çabalama tutkusunu tetiklemeyecekse ne yapar bir film? Konuya iddialı ama sakin bir yaklaşımla bakan yönetmen, 20. ve 21. yüzyılda modern dünyanın karmaşık tarihi, felsefi, ekolojik ve politik duruşlarını ustaca harmanlıyor. Bütün bunlar, çağdaş Avrupa sinematografisinin bu şaheserini izleyen her birimize; acımasız kapitalizmin ağır ve kaçınılmaz gerçekliğinin yarattığı acı tadı hissettiriyor. Bu filmde yönetmenin hayatı üzerinden “sıradan bir insanın”, yaşamın önceden tanımlanmış aşamalarından geçtikçe özgürlük ideallerinin kademeli olarak yok edilişini görebiliyoruz. Bugünkü mücadelemiz öncekiyle temelde aynı; ancak artık hayatta kalmak için verilen nihai bir mücadeleye dönüştü. Kaynaklarının insanlar tarafından vicdansızca kullanılmasıyla yok olan doğa ve biyolojik çeşitlilik ile bunun beraberinde gelen ciddi ekonomik ve sosyal etkiler; dünyamızın olumlu değişimine doğru eşsiz bir fırsat haline gelmeli. Hepimizin bir araya gelerek, geçmiş nesillerin kayıp hayallerini gerçekleştirmemiz ve gelecek nesillere daha adil ve daha yeşil bir dünya sağlamamız; bugün her zamankinden daha büyük sorumluluk ve zorunluluktur.                 Jüri, bu filmi dünya çapındaki çevre gazetecilerinin hayati önem taşıyan çalışmalarını ve karşılaştıkları ciddi tehditleri, bazen kendi hayatlarıyla ödeyerek sergileyişini takdir ediyor. Bu film, bu gazetecilerin başladığı işi bitirmek ve madencilik sektörünün dehşetini gün ışığına çıkarmak için önemli bir medya iş birliği. Bu cesur araştırma çalışması için jüri, BIFED 2020 3.lük Ödülü, Arthur Bouvart, Jules Giraudat ve Alexis Marant’ın “Yeşil Kan” filmine veriyor.