Uzaydan gelmiş gibi görünen bir kadraj doğrusal ve nizami bir şekilde dikilmiş palmiye korusundan baş aşağı süzülüyor. Doğa kelimenin tam anlamıyla ticari bir oyunun yapay düzeninde tersine dönmüş durumda. Sadece Jung an Tagen’in tuhaf ve için için yanan parçasının doruk noktasında bakışlar yavaş yavaş saat yönünde izlemeye başlıyor. Ve kestik, sessizlik, açık mekan. Bir noktada, devasa ve kıvrımlı demir levaların üzerine yazılmış ‘Valley Pride’ logosu Kalifornia çölünün ortasında görülebilir. Bu nokta ABD endüstriyel tarımının en önemli ticari bölgelerinden birine işaret etmektedir. Burası, giderek daha tuhaf bir yapaylık hissi veren, konuksever olmayan bir yerdir ve bu durum Lukas Marxt’ın belirgin tarzıyla yansıtılır. Görsel olarak büyüleyici olan bu tek tip tarımsal simetri ve sulama balesi, insanın sürekli kâr odaklı olma uğruna kendi kendini yok edişine tanıklık ediyor – her ne kadar bu, Marxt’ın Imperial Valley üzerine yaptığı dördüncü görsel incelemede, kaçınılmaz olarak isimsiz işçiler tekrar kadraja geri dönse de.